Tuesday, May 13, 2008
açılan gözümü yaşlar aldı kaptan dümeni kır ve git
dönende yok ki karada rahata düşmüş terkedip
merkezi olmuş kalbim çekip gitmek çaresi
hangisi adil ama bugünlerin mesaisi
nevalesi olmadan uyku yok ferasetim
rüyalarımda galibim gerçek hayatta manevi
maddiyattan değersiz bahanesiyse şahidim
bu sahilim manzaram ve yazmak ister sağ elim
müsaitim yalnızlıkta gizli verasetim
boş verin o güzele selam olsun ben hala tekim
merak etmeyin yaz kış aynı yerde beklerim
her denemede bin hayır her kelimede gündem aynı
ver beni bana geri vermeyen her gece aldı benim öfkemi ahımı
savaşım soğuk ve kısasa kısas kıvamında
arafta çoktan boş yer edinmiş duygular içimde artık dost
kimseler bilmezdi yine yarim
sen gidince gökyüzüne halim kalmaz oldu
günlüğüm yine senle mi doldu özledi yani
bulutlara sordum yine cevap yok
ağladım satırlara döktüm çok gelmedin
madem ki sevmedin kalbime hançer gibi saplanır ok
aldı yaramı deşti yar muhalefette diyar diyar
diyarın istemekti kar ve hüzün boyardı tablolar
benimle geleni vardı milimi çağrı yoktu kalanı
bomboş odamın ağrı dolu sabahlarıydı dört duvar
yaktı canımı selametle uçtu gitti yarını
bomboş artık onsuz ardı canlı sade
hatıralar hafızamda yalnız ağlar ah kızanlar
ağzım anlar razı gelme gazi düş farazi mektuplar
baktı zatıma kalbi hedef arattı sayıma çıktı
dayan bayan trip adına şarkı yazmam arınamazsın arınamazken
bahtı kara aşkta kararıma mantık arama
kimler oralı anlamak ister bu karalı defteri adına yazmadım
seninle doğdu seninle öldü hücrelerim
gittiğin günden beri dön diye hecelerim
ben bu duvara resmi çizdim bak bu tablo
hep sensin adını andım acını çekerek yaşadım onca sen için
gün sabahtan kararı verdi duy beni birde derdi
çifte mermi saplanınca kefeni verdi bir melek
bir buketle gelecek olsa bin bukettir al bu parçam
sevgi okunu çek yaydan bense okurum efkardan
derde derman hangi ferman söylemişse gitmeni
gittiğin o günden beri bekler biri dönmeni
ahiretten farkı yokken gittiğim o sahilinde
sesimi duysa kafi dir ve ben bu aşkın faili sense fiilii
sağda solda bir melek var iyi ve kötüyü gösteren
yanlış olanı bikere seçtim yarim oldu sabreden
gözlerinden akan o yaşlar biliyorumki haklılar
ben bi filizi sevdim elbet bak bu aşkın hatrı var açtı
gonca oldu bak şu işe dostun dosta affı var
sigara yaktım hep yazarken birde dosta dert yanarken
tek bir sebebim oldu işte sen yanımda ben ağlarken ...
yine ben uykusuz beklesemde duygusuz geçen saatlerim
kafada ninniler döner bense sen özlemindeyim
2 şehir arası gitmekteyim
sefil kalbim cebim kadar boş değil
hoş değil yalanlar ardında yaşayıp yaşlanmak
an gelir canın yanar boşa uğraştır saklanmak
özgür yaşa özgür ol
çalış çabala sahip ol
ateşi bilmek istemessin insan olana çok zor
kimine sor hayatı anlatır başından zalimce
kimine görede iyinin ötesi en berbat gününde dahi
fani olmanın güsel yolu bitecek olması
ve baki kalmanın tadıysa bilinen ödülün olması
sevgiyi tatmadan gönül zindandır
aşkı yaşatmadan hayat virandır
hislerin olmadan yaşanmaz hatıran
yoldaşım olmadan yolum haramdır
bulamadığın cevaplar kaçamadığın korkuların var
sebepsiz ağlar gözler ağlar
soramadığın sorular kaçamadığın yalnızlıklar
nedensiz ağlar kalbin ağlar..
her kapı kapalı değildir aslnda
dene bi zor değil şansı zorla
kıymet bilmeden
dereyi görmeden paçayı sıvama kalırsın yarı yolda
derdimiz bi dert değil ve her bi fertte mert değil
akar gider o yıllar
o talih sert gelir
o zaman belli değil elinde yokki delil
salla hadi beyaz mendil
ayrılık anidir
hadi bi gel-sen
nefsin yen-sen
eğriyi doğruyu azı çoğu gör-sen
bende aşk var var bi yek yar
olsada sorunlar bulunur sonuçlar
dünden bu güne bir farkın olsun
hisset kendini bulursun
herşey zamanla yol alır
tek şey unutulmamalıdır
bazen ben mutluyum çevrem öyle değil
bazen herkes tebessümde bense umut fakiri
her sabah uyandığımda gözüm arar yeni birini
bense unuttum çoktan dostum kendi değerimi
müzik fani ben semazen döndü başım sevgi
cevap soru neden öldü hışım akar gider yaşım
gözüm toprağa baktıkça ölüm önüme yattıkça
savaş benim cesedim kukla iki elim hep yokta
başarıp ölmemekte yine tebessüm edip emeklemekle
sürünüp onca yıl gözünde düştüm oysaki herşeyim tamam
istemiştim bir selam ilişti gözüme faciam ve
bitti hayat serüvenim 2. defa doğmayacağım
nağmelerim aksak ve detone kafiyem üstünde yol gider önüme
ben
senden çok ağladım
çok
aradım ama bulamadım
Dostlarım gider arkadaşlıklarım biter elbet
Ama ben kalırım hatırlanırım da belki
Çıkar mahsulü münasebetleri biter elbet
Ama ben kalırım hatırlanırımda belki
Bir fincan kahve bir de öff be biraz ukala oldum biraz da sahte
Mistik günlerim geride kaldı evet hayır bulaştı tüm satırlara
Tarzı marzı boşver şimdi kaç senedir bu hayattayım ha
Neyse mazi benim yolumdur asi derim akıl almam
Yurdum burasıdır duygularım ve hissiyatım global şimdi
Çok uzaktan izlemekte beni görmemiş sanki beni ömründe
Yoksun benden kaçmaz sandığım herşey sandığımla kaldı
Çalakalem yine yazdı tarihi gönlüm baktı ve baktı sadece
Vardım belki de yoktum ama herkes beni çok mutlu sandı
Egom bile terketti aramıyor şimdi oysa o tanıdığım ilk insandı
Bende bir kalp var ki inanmazsın lirikal ağlar ağlar ağzım
Dağlar lazım bana sağlam anca arkamdan vurursun beni nişan almadan
Günahlarım kalsın ey şer sen okyanusta boş bir salsın
Biliyorum seni istemesende hayalimdeki kumsalsın
Tamam artık uzak dur kalbimi kırdın kötü melek
Bıraktığın anılar artık yok dostlar bana siz gerek
Bana herşeyden önce verilen bir söz vardı unuttun mu
Yollarımda karlı kışta soğuk gecem gündüzüm oldun mu
Bana sarılıp bir kere herşeyin çok güzel gidecek diyebilseydin
Umrumda olmazdı hiçbirşey biliyor musun artık bir deliyim
bir beklentim yok al bunu onar kırılan kalbim
Güvendiğim bir kişi daha vardı ruhuma sahip titrek yarim
Neyse bırakalım artık boş ver
Sıradan bir yaşam hadi koş gel diye bağırıyor arkamdan
Hoşnut değilim sanırım kavgamdan
Gerekse hiçbirşey almam hayat beni çekti
Zaman geri gelsin ayakları donsa kader beni silse
Kalem bile bitse ışıkları sönse
Uykum yok yine beklerim gece dört buçuk bitmez seslerin
Üzerime gelmeyin sildim hepinizi sıkıldım kendimden
Yazdım sevgimden yırtın resmimi erkenden kulağıma takın hadi
İmkansızı başarmak gerçeğin olsun ben yokum
Monday, May 12, 2008
karabasan hoş gel tatlı gecemde adınızı anmak her bir hecemde
belki delirdim hiç şansım yok belki zamana bırakmalıydım
kendi havamda boş bu tripten belki de hiç çıkmamalıydım
sırtım taşımadı onca yükleri herkes vurdu ve hep sürükledi
ben söndürmedim hep körükledim başkaları gibi suratına hiç sırtımı dönmedim
mutlu kalın siz yıl başında ben yine içicem her fırsatım da
söz yazıcam yine her satırımda özle beni her şarkımda
güverte bomboş çalan kemanlar bitişini anlatır söyle kim anlar
yaşadığım onca güzel anılarımı tek mermiyle vurdu aptallıklar
kalacak bir filiikam yokken boş yere kulaç atıp intikam almak
hergün yazıcam bir daha yazıcam kendi odamda bir mahkum olmak
kendime yeniden bir sayfa açtım ben yaşamıma bir rehber aldım
kendi ateşimle üfledim ve söndürdüm ben ateşimle bir dağı yaktım
dönen kelamlar sen ve benle yapar bir parça dur ve selamla
hakkımı verdim her bir oyunda bir yere taşındım arka sokaklar da
telefon çalsa beni arasan bir dakka dursan ve beni sorsan
ne zaman düşsen beni bulsan ben yüz vermezsem geri kaçsan
saatimi aldım geriye birazcık senimki yaşam değil bu yaşamcık
pardon hiç etmedim bakmayın suratıma yanlışlarımı çarpmayın
hayatı böldüm iki karedeyken sen ve ben birlikteyken
ayırmak istedi masum şeytan ben korkardım çıktım raydan
sen gezerken oralarda lay lay düzelir dedim eyvallah hay hay
bu filmin sonu ne oldu bilirmisin bir köşe başında dan dan dan dan
Fatih geri kal çok geç kaldı düşüyoruz eli sal
işte ? şahsım böyle bir tribal sana bakan o gözlere bence iyi bak
başta herşey çok güzel cicim ayları hayat sonra çok üzer
kendini avutma bence zor geçer ciğerlerin kavrulur söz sözü keser
Thursday, May 1, 2008
Gözlerim ağlasın artık dayanamaz oldum kaderimi bir kalemde silerim
Yaz yağmuru gibi tek bir gün aşkın tek bir günah var o da seni sevmek
Sen bir riyakar bende günahkar hiç sonu gelmeyen aldatılışlar
Çıkmaz sokak gibi kapalı bu kalbim bana cesur ol deme yoktu hiç halim
Aşkı cinayet bende bir zanlı üzerime geldi ve hep o kazandı
Şimdi bu defter dört duvar aşkın arasında doldu ve bitti
Kıyılara hergün adını karaladım dalgalar her gün aldı ve gitti
Sahifeler boyu yazdı bu kalbim hicvini yaz günüm hüsnü ve talim
Emeklerimin yolu sevgi ve şahin gözleri göremedi yok gibi halim
Ben seni senden çok seven ahmak sen beni terkedip bu olanlara bak
Döndüğün an açık kapılar ancak bu yürek senle kolay barışmıyacak
Bildiğin herşeyi unut hakkımda tanıdığın o adam öldü 2 ay oldu
Kalan hatıralarına göz gezdir bana bakan gözlerin gülüyordu
Noldu bitti neyse boşver Odamın dört duvarı bana yer artık
Sen varken çok güzel olan heryer yıkıldı şimdi enkazda kaldık
Alışılmadık bir durum olsa gerek savaşılmayıp kaçıldı ki bilerek
Başlangıçta verilir hep sözler sadece kalır hepsi o güne mahsus
Mutluluk bizi özler bizi özler hayat anlamadım
Attığım o ilk adıma pişmanım yarama bastı birileri kalktım
Yazdım bugün sahne boş oynayacak biri kalmadı artık
Durdum öyle bir baktım sanki kandırıldım mı sence
Farkına vardık en sonunda ayrılık hoş gelir artık kulağa
Gözyaşı düştü hepsi bu deftere karaladın attın bu kağıdı sen çöpe
Gökyüzü ağlar kalbime rüzgar
Vursun o dalgalar içimde sen var
Söndü bu akşam şehrin ışıkları
Kapat ve git hadi suratıma kapıları..
Monday, March 24, 2008
çıkacağınızı sandığınız,
iki tanıklı, sonu yakın mesafe,
düşenin dostunun olmadığı
ne yakın ne uzak bir yerdir..
Bir çıkar yolunuz olmadığında ise
kötü insanları tanıma senesi
olarak adlandırdığınız,
tek başınalığın yolcusu ve
hüsrana komşu olduğunuz zamandır..
Düşerseniz yandığınız,
sadece sahibinin sesinin duyulduğu
ya siz yakınken o uzak ya o yakınlarınızda iken sizin ırak
olduğunuz andır..
Siyah saçtır ak defterle gelen
ak saçtır siyah defterle giden..
Sevdiğinize kavuşmanız gerektiğini hissettiğiniz
ama nasıl olacak bana birisi bunu anlatsın
dediğiniz kavramdır aşk..
Efendim sen bunları külahıma anlat
dediğiniz şeydir işte o aşk..
BAĞLANMAYACAKSIN..
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...
CAN YÜCEL